“Hayatın Sana Verdiği Ekşi Bir Limondan Limonata Yapmak Senin Elinde”

Uzun zamandır yazmadığımı fark ettim. Sanırım yeni bloguma daha alışamamışım. Koşup koşup defterlerime yazıyorum bu aralar. Şimdi ne mi oldu? Belki okuyucularımdan aldığım bir sitemdi beni buraya getiren ya da şu an ellerimin klavye ile buluşma özlemi (: Dizimi izlemeye devam ederken bir anda burada buldum kendimi. Yani biraz duygusal olabilirim(: Hayatımız her zaman istediğimizçizgide gitmiyor. Hiçbirimizin… Arada inişler çıkışlar oluyor. Bu aralar yalnızım. Sadece kendimle vakit geçiriyorum. Nadas vakti diyelim. Hem yapmam gereken sorumluluklarım hem de biraz temizlenme diyebiliriz.Market ve çöp atma dışında evden dışarı çıkmıyorum(: Dünyanın koşuşturmacasına o kadar kaptırıyoruz ki kendimizi unutuyoruz ruhumuza bakmaya. Üzeri tozlanmış mı bir şeylerin? İyi miyiz gerçekten? Her şeyin bakımına dikkat ederken kendimizle ne kadar ilgileniyoruz? Dış görünüşünüzle değil yalnız düzeltelim. Ona bir hayli bakım yapıyorsunuz zannımca(: Peki ya ruhumuz, beynimiz, hislerimiz?.. Kendini keşfetmek sonsuz bir olay. Kendimi tanımaya devam ettikçe, içimdeki potansiyele inandıkça her günüm mucizelere kapı açıyor. Bu aralar yine bir şeyler denemekte ve deneyimlemekteyim.Siz de biraz kendinizle ilgilenin derim(: Gelelim hayatın bizim karşımıza çıkardığı “olumsuz” olaylara veya hislere… Aslında kelimeleri nasıl kullandığımız çok önemli. Artık ben olumsuz, kötü kelimelerini hayatımda olduğu kadar minimum dereceye düşürdüm .Yaşadığım her şeye deneyim diyorum ve oradan almam gereken derse odaklanıyorum. Ve en önemlisi ne biliyor musunuz? O ekşi limonu nasıl değerlendirip güzel bir limonata yaparım bunu düşünüyorum(: Umutsuzuz çoğu zaman değil mi? Ah eski ilişkiler, eski aileler, eski yaşantılar… Bu uzar gider. Benim de çoğu zaman umutsuz olduğum zamanlar vardı. Fakat ruhumu beslediğim başka şeyler var. Neden insanlara bakarak hayatı sınırlandırıyoruz. Neden bir yansımada gerçeği arıyoruz ki? Kendi gerçeğimizi yazıp onu yaşamak varken… Bu aralar kitap okumuyorum ama dizilerden besleniyorum sanırım. Yaptığım meditasyonlar, dinlediğim müzikler ve hayal gücüm… İzlediğim diziden bana anlamlı kalan en güzel sözlerden biri; hayatın sana verdiği ekşi bir limondan limonata yapmak senin elinde.💙

Hiçbir engebeyi olumsuzluk olarak nitelendirip vazgeçmeyin. O yolun güzelliğine odaklanın. Ve ne kazanabilirim diyerek anın tadını çıkartın. Güzel insanlar var. Dışarı çıkın ve kendi frekansınızdaki o güzel insanları bulun. Bırakın aileniz olsunlar . Umudunu kaybettiğinde; omzuna dokunacak ,” her şey güzel olacak” diyen insanlar olsun hayatınızda. En çokta kendiniz olsun yanınızda.Bırakın izin verin sizinle konuşmasına… Her şey güzel olacak. Her şey güzel oluyor. Sadece bakmaktan çok görmeyi bilmeliyiz. Ben bu aralar ekşi limonlarımı limonata yapma çabasındayım. Sizde şöyle güzel bir limonata yapın da hep beraber içelim(:

NOT: İzlediğim dizinin adı “This is us”. Ruhunuzu besleyecek, hayata dair umut etmenizi sağlayacak ,kötü olarak nitelendirdiğiniz olayları yaşadığınızda bile kalkmak için size güç verecek bazı somut şeylerden beslenebilirsiniz. Kitaplar, diziler, filmler, müzik…

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top