Gerçekten bu düzene ayak uydurmak zorunda mıyız?
En güzel evlerde oturup, marka kıyafetler giyip, son model telefonları kullanıp, son model arabalara binerek mi gösteriyoruz değerimizi?
Bakıyorum da etrafıma…
Herkes bir koşuşturmaca da. Her şeyin daha iyisini isteyerek, her şeyin daha iyisine sahip olarak mutluluğu bulacaklarını zanneden bir sürü insan. Daha iyi evlerde oturup en güzel eşyalarla bezendiğinde mutluluğun orada olacağı yanılgısını yaşayan insanlar topluluğu. Maddi şeylerin içinde soyutu arıyoruz aslında. Huzuru, mutluluğu… En büyük zenginliklerimizin farkında mıyız gerçekten.? Sağlığımızın, ailemizin, dostlarımızın, tanıdığımız diğer güzel insanların…
Elimizde ki maddi şeylerin hepsinin geçici olduğunu… Geriye sadece sevdiğimiz insanlarla geçirilen anıların kalacağının farkında mıyız? Bazı soruları sorman gerekmiyor mu kendine?
Birinin üzerine basarak çıktığın o yükseklik gerçekten mutlu ediyor mu seni?
Birilerini ezerek, sadece zirvede olmak için verdiğin onca kayıp gerçekten değiyor mu?
En önemli kayıplardan birinin “yitirilen zaman” olduğunun farkında mısın?
Çocuklarımız neden mutsuz bu kadar sordun mu kendine?
Neden bir anne babanın yanında büyürken böylesine anne-baba şevkatinden yoksunlar?
Neden sevgi dilencisi olarak büyüyor o küçük kalpler?
Çünkü sadece bedenlerini görerek büyüyorlar anne- babalarının.
Farkında bile değiliz çocuklarımızın içinde esen o rüzgarların. Gerçekten onlarla kaliteli zaman geçiriliyor mu sence evlerinde?
“Hani o eski günler” cümlesi ağzımıza bu denli sakızken neden şu anımızı düzeltemiyoruz?
Neden herkes karanlığa küfrederken bir mum yakan yok?
Çünkü her zaman başkalarını suçluyoruz. “BEN NE YAPABİLİRİM? “ deme artık.
O kadar çok eksik, kırık , yanlış var ki. Düzeltilecek, değişecek o kadar çok pürüz var ki. Yavaş yavaş iyileştirip iyileşmeliyiz.
Tut ucundan bir şeylerin. Toprağa elini bulaştırarak, bir köpekle oynayarak, bir çocukla çocuk olarak, bir mazluma yardım ederek, ihmal ettiğin ailene-sevdiklerine zaman ayırarak… Tanımadığımız insanlara gülümseyerek, birilerinin mutluluğunda yer alarak… Bunu sabaha kadar çoğaltabiliriz değil mi? Hadi durma çoğalt. Başla hadi. Ve unutma sevdiklerimiz bizim tüm dünyamız. Zaman varken tut ellerinden ve çoğalt en güzel anıları. Dünyayı değiştiremem deme. Belki dünyanı değiştirirsin.
15.12.2020